Türkçenin Değişimi
Türk Dilinin Tarihi Gelişimi
Diller doğar, gelişir ve o dili konuşacak kimse kalmadığında ölür. Dil canlı bir varlıktır. Zaman içinde değişime uğrar. Bu değişim dilin zenginleşmesi şeklinde veya o dilin yozlaşması, fakirleşmesi şeklinde olabilir. Dilin değişimi o dili kullananların kültürel, sanatsal faaliyetleri ve bu alanlarda gösterdiği atılımlar ile doğru orantılıdır. İnsan dili ile düşünür ve kendini ifade eder. Duygu ve düşüncelerini ana dilinde ifade edebilecek kelimeler bulamaz ise yabancı dillerden kelime alır ve bu kelimeleri ana dilinin sistemine, söyleyiş özelliklerine uydurur. Aynı şekilde kendi öz varlığındaki bazı kelimeleri de zaman içinde çağın şartlarına göre yeniden şekillendirebilir. Bir dile yabancı dillerden giren kelime artık o dilin varlığı olur. Yalnız bir dilin başka bir dilden yoğun bir şekilde kelime alması o dilin zaman içinde yapısını bozar. Bu nedenle dile giren yabancı kelimelerin ana dilde karşılıkları bulunmalıdır. Türkçe zengin bir dildir. Günümüzde kullanılan birçok yabancı kelimenin Türkçede karşılığı bulunmaktadır. Buna rağmen Türkçesi yerine yabancı dildeki karşılığının kullanılması dilin ve kültürün yozlaştığının bir göstergesidir.
Şu örneklerde Türkçede karşılığı olduğu halde kullanılan yabancı kelimeler verilmiştir.
Mega Ekstre Center Stres Rekolte Sabotaj Birifing Duble Vizyon Pragmatik Elimine olmak Damping Aranjman Ekipman Envanter Flaş Ekoloji Patent Absürd Simultane | dev, devasa hesap özeti merkez gerginlik toplam ürün baltalama bilgilendirme Çift gösterim faydacı elenmek indirim düzenleme donanım döküm çarpıcı çevre bilimi buluş anlamsız Anında |
Türkçede yeni kelime türetmek tüm dünya dillerinden daha kolaydır. Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Dilimizde yapım ekleri ile yeni kelimeler türetilir. Bu şekilde dilimizde karşılığı olmayan sözcükler için yeni kelimeler türetmek son derece kolaydır. Bu noktada erkenci olmak esastır. Dile giren yabancı kelimeye çabucak karşılık bulunması gerekir. Aksi halde yeni türetilen kelime dilimizde varlık gösteremeyecektir.
Türkçenin Tarihsel Gelişimi
Türk dili yazılı ve sözlü dönem olarak ikiye ayrılır. Yazılı dönem V. yüzyıl Yenisey Yazıtları veya daha kapsamlı örneklerini gördüğümüz VII. yüzyıl Göktürk yazıtlarına dayanmaktadır. Sözlü dönem tam olarak bir tarih verilemese de çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bu döneme dilimize Ana Türkçe denilir. Aşağıdaki tabloda bu gelişim dönemleri görülmektedir:
Örneklerle Türk Dilinin Değişimi
Aşağıda farklı dönemlere ait Türkçe kelimeler ve bu kelimelerin günümüzdeki karşılıkları verilmiştir.
ılan / yılan, imdi / şimdi, tabışkan / tavşan, yaşsıl / yeşil, gelür / geliyor, neçün / niçin… gibi kelimelerin farklı dönemlerde kullanımlarını ve zaman içinde değişimini görmekteyiz.
Not: Yabancı dillerden dilimize girip yerleşen kelimelerdeki değişim aynı dildeki zaman içinde meydana gelen değişimden farklıdır. Bu değişim yabancı kelimelerin Türkçenin yapısına uydurulmasıdır.
Örnek: station / istasyon, ekol / okul, theater / tiyatro…
Dildeki Değişime Etki Eden Nedenler
Herhangi bir dilde dilin değişimine etki eden sebepler ile Türkçenin tarihi süreç içinde değişimine etki eden sebepler aynıdır. Bu sebepler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- Bilimsel İlerleme ve Teknolojik Gelişmeler
- Din Değişimi:
- Başka Kültürler ile Etkileşim:
- Göç:
- Savaşlar:
- Yaşanılan Coğrafyanın Değişimi:
Dildeki değişimin en temel sebebi o dili kullanan kişilerdeki söyleyiş kolaylığı yaklaşımıdır. Özünde göçebe bir kültürün dili olan Türkçede söylenecek sözün en kısa ve söyleyen kişiyi yormayacak şekilde söylenmesi esastır. Bu sebeple konuşma dilinde uzun uzun cümleler kurmayız. Kelimelerde ise kısaltmaya gideriz. (Karındaş / kardeş gibi…)
Dildeki değişime etki eden sebeplerden biri de popüler kültüre olan eğilimdir. Dilimizde kullanılan yabancı sözcükler dilimizin cümle yapısı ile bazı kelimelerin söylenişini olumsuz etkilemektedir. Bir onaylama sözü olan tamam sözü yerine okey kullanılması gibi…
Bir dönem dilimizin Arapça ve Farsçadan yoğun bir şekilde etkilenmesinin temel sebebi ise coğrafyanın ve dini inanışın değişimidir. Bu değişimler nedeni ile edebi eserlerde kullanılan dilde Arapça ve Farsça kelimeler yer almaya başlamıştır.
Tarihi süreçte dildeki olumsuz değişimi durdurmak için çeşitli önlemler alınmıştır. Karamanoğlu Mehmet Beyin Fermanı, Türki Basit Hareketi, Yeni Lisan Hareketi Türkçenin korunmasını ve geliştirilmesini hedeflemiştir.
Dede Korkut Hikayeleri’nden alınan aşağıdaki metin güzel ve doğru kullanıldığında Türkçenin çok etkili bir iletişim ve edebi dil aracı olduğunu göstermektedir.
Akça yüzlü yengemi dul eylemişsin
Ela gözlü bebeklerini öksüz koymuşsun
Bırakır mıyım seni
Kara çelik öz kılıcımı çekmeyince
Tepeli börklü başını kesmeyince
Alca kanını yeryüzüne dökmeyince
Kardeşim Kıyan’ın kanını almayınca
Bırakmam