SANAT METİNLERİNİN ÖZELLİKLERİ
Daha önce ortaya atılıp incelenen üzerinde söz söylenen bir konunun yeniden işlenmesi, değerlendirilmesi sanatsal yönden zayıflıktır. Herkesçe bilinen ve basmakalıp olan fikirler, yazan, başkalarının söylediklerini tekrar etmekten öteye götüremez.
Eğer bir konu üzerinde ortaya atılan fikir, okuyucuyu, yeni bir yönde düşünmeye sürükleyebiliyor ve ondaki önceden edinilmiş bir fikri yeni bir biçime sokabiliyorsa, o fikirde bir özgünlük var, demektir.
Bir konu üzerinde çeşitli şekillerde düşünmek ve çeşitli fikirler ortaya koymak olanağı vardır. Örneğin uygarlığın, insanların insanca yaşamasını sağlayan bütün olanakları yaratan niteliğini savunanlar olabileceği gibi; onun, bir ıstırap kaynağı olduğunu, maddesel güçleri zayıf olan insan yığınlarını psikolojik çöküntüye sürüklediği savında bulunanlar da çıkabilir. Demokrasinin, düşünce özgürlüğüne olanak sağladığını ve bu nedenle herkesin düşündüğünü ortaya koymasının topluma büyük faydalar getireceğini, bunun da demokrasinin en iyi görüntülerinden biri olduğunu bir fikir olarak öne sürenler olabileceği gibi; bu özgürlüğün, her türlü düşüncenin serbestçe dışa çıkarılmasına olanak sağlaması nedeniyle, bir fikir anarşisinin doğabileceğini, bundan da memleketin zarar göreceğini savunanlar da bulunabilir. Demek ki bir konu üzerinde ayrı ayrı yönlerde düşünmek ve fikir sahibi olmak olanağı vardır. İşte bu ayrı düşüncelerden çıkan fikirlerin arasında en alımlı ve en ilginç olanı özgün fikirdir.
Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk adlı eserinde aşkın mahiyetini ve zorluğunu “Mumdan kayıklarla ateşten denizi geçmek.” İmgelemesi ile açıklaması bir sanattır. Bu imgede yapılan benzetme özgündür. Aşkın zorluğu birçok farklı metinde farklı imge ve benzetmelerle açıklanmıştır. Bu yönü ile Şeyh Galip’in benzetmesi özgündür ayrıca akılda kalıcıdır.
Sanat Metinlerinin Özellikleri:
Sanat metinlerini diğer metinlerden, bilimsel ve öğretici metinlerden, ayıran önemli özellikleri şunlardır:
1- Sanat metinleri özgündür; bir benzeri daha bulunmaz.
2- Sanat metinlerinin birden çok anlamı vardır. Her incelendiğinde zamana, yaşa, eğitim ve alakaya göre yeni anlam özellikleri kazanır. Bir filmin ya da bir romanın birden çok kere izlenip okunması sanat eserlerinin bu özelliğine işaret eder. Gerçek sanat eserleri üzerindeki ilgiyi her zaman taze tutar.
3- Sanat eserleri gerçek değerini zaman içinde kazanır. Bir sanat eserinin yıllar içinde değerinin azalmayıp aksine artması bu özelliğine işaret eder. Örneğin “Huzur” isimli roman yayınlandığı tarihte pek ilgi görmemesine rağmen gerçek değeri yıllar sonra anlaşılmıştır ya da edebiyatımızda “Garip Akımı”nın gerçek değeri yıllar sonra anlaşılmıştır.
4- Sanat eserlerinin güzelliği ve başarısı toplumun en az belli kesimlerince ortak kabul görmelidir. Sanat eserlerinin güzelliği hususunda belli bir topluluk aynı ortak yargılara varmalıdır. Birkaç kişinin bir eseri güzel bulması sanat eseri olarak kabul görmesi için yeterli değildir.
5- Sanat eserlerinde güzellik ve estetik algısı evrenseldir. Bazı toplumların belli sanat dallarında daha başarılı ya da az başarılı olması sanat eserlerinin milli olduğunu göstermez. Bir romanın birçok farklı dile çevrilerek okunması ve beğeni toplaması sanat eserlerinin bu özelliğine işaret eder.
6- Sanat eserleri özneldir. Eser ile sanatçısı arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Her sanat eseri sanatçısından izler taşır.
7- Sanat metinleri estetik kaygı ile zevk, haz vermek amaçları ile yazılır.
8- Sanat metinlerinde dil şiirsel ve heyecana bağlı işlevlerde kullanılır.
9- Sanat metinlerinin gerçekliği esere özgüdür. Bir romanda işlenen bir suç için gerçek hayatta polisi aramayız; fakat metni okuduğumuz müddetçe olay ve durumlara inanır metnin gerçekliğini yaşarız.
10- Sanat metinleri belli bir neticeye ulaşmak maksadı ile yazılmadığı için yoruma açıktır.
Sanat İle Zanaat Farkı:
1- Sanat ile zanaat arasındaki en temel fark özgünlüktür. Sanat eserlerinin bir benzeri daha bulanamazken zanaat eserlerinin birden çok benzeri bulunabilir. Bir marangozun aynı motifi birden çok ürüne işlemesi doğal bir durumken aynı olayları aynı cümlelerle anlatan bir hikaye örneği düşünülemez.
2- Sanat eserlerinin üreticisi bu işi bir meslek olarak düşünmez. Sanatçı eserlerini sadece estetik kaygı ile ortaya koyar. Halbuki zanaat eserlerinin üreticisi olan kişiler, ustalar, bu işi bir meslek olarak icra eder. Ve üretilen ürünlerde estetik kaygı güdülse de asıl amaç maddi kazanç elde etmektir.
3- Zanaat eserleri belli bir eğitim sonucu üretilebilir. Sanat eserleri belli bir sanat eğitimi ile üretilse dahi sanatçının bir eğitimden geçmesi şartı yoktur.
4- Belli farkları yanında sanat ile zanaat arasında belli benzerlikler de bulunmaktadır. Zanaat ve sanat ürünleri bir emek sonucu oluşturulur. Bir plan ve tasarım sonucu ortaya konur.
Sanat metinleri ile öğretici metinler arasındaki farklar.
Öğretici metinlerde;
a- Dil göndergesel işlevde kullanılır.
b- Nesnel anlatım tercih edilir.
c- Kelimeler gerçek anlamda kullanılır.
d- Dil günlük konuşma diline daha yakındır.
e- Somut kavramlar anlatılır.
f- Dil bilgisi kurallarına dikkat edilir.
Sanat metinlerinde;
a- Dil şiirsel işlevde kullanılır.
b- Öznel anlatım tercih edilir.
c- Kelimeler mecaz anlamda kullanılır.
d- Sanatsal süslü bir dil vardır.
e- Soyut kavramlar anlatılır.
f- Dil kuralları metne özgüdür.
Sanat Metinleri Nelerdir:
Sanat metinleri iki türlüdür:
1- Göstermeye bağlı metinler: Tiyatro
2- Anlatmaya bağlı metinler: Roman, hikaye, masal, fabl, şiir…