Koşma

İndim seyrân ettim Frengistanı

İlleri var bizim ile benzemez.

Levin tutmuş goncaları açılmış

Gülleri var bizim güle benzemez.

 

Göllerinde kuğuları yüzüşür,

Meşesinde sığırları böğrüşür.

Güzelleri şarkı söyler, çığrışır

Dilleri var bizim dile benzemez.

 

Karac’oğlan eydür dosta darılmaz

Hasta oldum hatırcığım sorulmaz

Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz.

İlleri var bizim ile benzemez.

Karacaoğlan

Biçim açıklaması:

Şair bu koşma’sında Frenk diyarına yaptığı bir gezintinin izlenimlerini anlatmaktadır.

Şiirin teması: “yabancı bir ülkede duyulan tedirginlik ve yadırgama duygusu” dur.

Ölçüsü: 6 + 5 = 11 ve 4 + 4 + 3 = 11 ’lidir.

Kafiye şeması şöyledir:

------------ a

------------ b(nakarat)

------------ a

------------ b(nakarat)

 

------------ c- yüzüşür

------------ c- böğrüşür

------------ c- çığrışır

------------ b(nakarat)

Kafiyelerin hemen hepsi yarım kafiyedir, “darılmaz - sorulmaz - kalınmaz.

Şirde halk ağzı sözler vardır: “böğrüşür, çığrışır, eydür(söyler), vatan tutmakbir ülkeyi vatan olarak kabullenip oraya yerleşmekilburada ülke, memleket

Şiirde bazı yabancı kelimeler değişik şekilde kullanılmıştır. Levn: renk “levin”

Frengistan: Batı ülkeleri, özellikle Fransa’ya halk dilinde verilen ad.

benzemez” sözünün her dörtlüğün sonunda tekrarlanması anlamlıdır. Hem o yabancı illere benzemezliğini, hem de şairin o ülkeyi beğenmediğini anlatıyor.

Anlam açıklaması:

Bir zaman yolum Frenk illerine (Avrupa ve Balkanlar olabilir) düştü. Bizim ülkeye hiç benzemiyor. Renk renk gülleri açmış ama bizim güllerin sevimliliği yok. “Şair burada vatanın çiçeklerini özellikle güllerini seyredip koklarken duyduğu zevki anımsıyor ve yurt sevgisiyle doluyor.”

Burada da göllerde kuğular yüzüyor, meşeliklerde sığırlar böğrüşüyor, güzel kızlar şarkı söyleyip eğleniyorlar ama konuştukları dil başka, ne dediklerini anlamıyorum (Şair bu dörtlükte anadil sevgisini dile getiriyor. Millet bütünlüğünü, yurt sevgisini pekiştirmede dilin önemli rolü olduğunu “dilleri var bizim dile benzemez” sözüyle kendine özgü bir deyişle anlatıyor.

Bu yabancı ülkede dostum yok. Hasta oldum, kimse “nasılsın? Geçmiş olsun” demedi. İnsan nasıl olur da burasını vatan sayıp yerleşir. Ben buralarda kalamam, her şeyiyle, doğası, dili, insanları ile bana tümüyle yabancı bu ülke...

Şairin gezip gördüğü yabancı ülkeler, kendi memleketinden daha bakımlı, daha güzel olduğu halde Karacaoğlan’ın dilini anlamadığı insanlar arasında yabancılık çekmesi, tedirginlik ve yadırgama duyması doğaldır. Aslında “Gurbet” duygusu bu tür durumlarda kendini gösterir.

Şiirde dile getirilen en önemli düşünce milli dilin milli birliği ve dayanışma gücünü artırdığıdır. Bu düşünceyi de şu mısralarda daha etkili olarak anlatıyor. “Gülleri var bizim güle benzemez / Dilleri var bizim dile benzemez / Vatan tutup bu yerlerde kalınmaz / İlleri var bizim ile benzemez/