Semai

İncecikten bir kar yağar

Tozar Elif Elif diye

Deli gönül abdal olmuş

Gezer Elif Elif diye

 

Elif’in uğru nakışlı

Yavru balaban bakışlı

Yayla çiçeği kokuşlu

Kokar Elif Elif diye

 

Elif kaşlarını çatar

Gamzesi sineme batar

Ak elleri kalem tutar

Yazar Elif Elif diye

 

Evlerinin önü çardak

Elif’in elinde bardak

Sanki yeşil başlı ördek

Yüzer Elif Elif diye

Karacaoğlan

Biçim açıklaması:

Şair bu semaisinde Elif adlı sevgilisinin eşsiz güzelliğini doğa ile özdeşleştirerek anlatıyor.

Şiir semai nazım biçimi ile yazılmıştır.

Nazım birimi dörtlüktür.

Nazım türü ise güzellemedir.

Şiir 4 + 4 = 8’li ölçüsüyle söylenmiştir. Kafiyeler çapraz başlayıp düz devam etmiştir. Kafiye şeması şöyledir:

--------------------- a)  

--------------------- b) Tozar (Elif Elif diye-redif)

--------------------- a)

--------------------- b) Gezer (Elif Elif diye-redif)

--------------------- c) nakışlı

--------------------- c) bakışlı

--------------------- c) kokuşlu

--------------------- b) kokar (Elif Elif diye-redif)

İlk dörtlükte ince ince yağan karın “Elif Elif diye tozması” sözüyle Elif’in ince, uzun boyu arasında; şairin Elif’in aşkı ile deli olan gönlünün esintisiyle başıboş dolaşması ve uzun Anadolu yollarındaki gezginci dervişlerin yolculukları arasında ustaca bir ilişki kurulmuştur.

İkinci dörtlükte Elif’in nakışlı elbisesi yavru balaban bakışı, yayla çiçekleri gibi kokuşu ile renkli ve alımlı güzelliği anlatılmaktadır. Burada Elif, etkisi sürüp giden bir güzelliğin simgesi olmaktadır.

Üçüncü dörtlükte Elif’in kaşlarını çatması, gamzesiyle şairin sanki göğsüne hançer batırıyormuş gibi etkili hali, beyaz ellerindeki kalemle Elif Elif diye yazışı şairin onun sevgilisiyle nasıl dolu olduğunu kanıtladığı gibi, Elif harfinin görünüşü ile gamze ve kamış kaleme benzeyen ince, uzun şekli arasında da güzel bir ilinti kurduğunu göstermektedir.

Dördüncü dörtlükte ilk iki mısra Elif’in bir köylü kızı olduğunu ve su taşıdığını anlatır. Son iki mısra ise bir tablo canlılığı halinde yeşilbaşlı ördeklerin hem boyunlarının, hem de yüzüşlerinin biçimi ile Elif’in ince, uzun endamı arasında bağıntı kuruluyor.

Semai, hece ölçüsünün 8’li kalıbıyla söylenen koşma tipi manzumelere denir. Semai’ler de koşmalar gibi sevgi, güzellik duygulanışlarını dile getirir. Halk şiirimizdeki en güzel semaileri Karacaoğlan söylemiştir.

Anlam açıklaması:

Karacaoğlan, bu şiirinde doğa güzelliklerinden yararlanarak, daha doğru bir deyişle doğayı kendi duygu ve hayal dünyasıyla özdeşleştirerek sevgilisi Elif’in etkili güzelliğini dile getirmektedir.

Şair, sevgilisi Elif’in aşkıyla sanki gezici dervişler gibi başıboş dolaşıp, her yerde onu arar durur. Karın yağışında bile onu görür. Rüzgarla savrulan kar tanelerinin Elif Elif diye seslendiğini sanır.

Elif çok güzeldir. Elbisesinin önü sanatın ince eliyle yapılmış nakışlarla süslüdür. Gözleri mavi mavi gülümser gibidir, tıpkı yayla çiçekleri gibi burcu burcu kokmaktadır. Bu çiçekler ona hep Elif’i hatırlatmakta, sanki hepsi Elif Elif diye kokmaktadır.

Elif yalnız güzelliği ile değil, ince ve alımlı gamzesi (yan bakışı) ile çok etkilidir. Bakışları şairin gönlüne hançer gibi batmaktadır. Elif beyaz elindeki kalemle sanki Elif Elif diye yazar.

Elif bir köylü kızıdır. Onun da evinin önünde çardak vardır. Bazen elinde ağaçtan yapılma bardak (testi) olduğu halde yakındaki pınardan su doldurup gelir. Suda yüzen yeşil başlı ördekler bile sanki Elif Elif diye yüzmektedirler, onların her hareketi şaire sevgilisi Elif’i hatırlatmaktadır.

Karacaoğlan, sevgisinin coşkulu heyecanı içinde nasıl Elif Elif diye sayıklamakta ise doğa da her tür güzelliği ve hareket dolu canlılığı ile sanki Elif Elif diye seslenir gibidir.