Cumhuriyet Dönemi’nde halk şiiri, ilgi görmüş bir alandır. Kaynağını İslamiyet öncesi sözlü edebiyattan alan halk edebiyatı, Cumhuriyetin ilanından sonra da varlığını devam ettirmiştir. Halk kültürünün önemsenmesi, TRT gibi kurumlarda televizyon ve radyolarda sanatçılara yer verilmesi, halk kültürü üzerine akademik çalışmaların yaygın biçimde yapılması gibi etkenler de halk şiirinin 20. yüzyılda gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu dönemde geleneksel konuların yanında yer yer güncel konulara da değinilmiştir.

Cumhuriyet Sonrası Halk Şiirinin Genel Özellikleri

  • Ozanlar (âşıklar) halk şiirinin geleneğine bağlı kalarak hece ölçüsünü ve nazım biçimlerini kullanmışlardır.
  • Şiirde ahenk sağlamak için yine geleneği devam ettirmişler, uyak ve rediflere yer vermişlerdir.
  • Kimi ozanlar şiirlerini bağlama eşliğinde söylerken saz çalmayan kimi ozanların şiirleri de başka sanatçılarca bestelenmiştir.
  • Şiirlerde sade bir dil kullanılmıştır.
  • Daha önceki yüzyıllardan farklı olarak bu dönemde şiirler, nazım şekillerinin (koşma, semai, destan...) adlarıyla anılmamış; her şiir için özel başlık kullanılmıştır.

Cumhuriyet sonrası halk şiirinin önemli temsilcileri şunlardır:

Âşık Veysel Şatıroğlu

Âşık Mahzuni Şerif

Âşık Feymani

Âşık Dâimi

Şeref Taşlıova

Murat Çobanoğlu

Yaşar Reyhanî

Neşet Ertaş

Abdurrahim Karakoç

Davut Sulari

asik veysel mÂşık Veysel Şatıroğlu (1894-1973): Cumhuriyet Dönemi’nde yaşamış halk ozanıdır. Yedi yaşındayken çiçek hastalığından dolayı bir gözünü, daha sonra kaza sonucu diğer gözünü kaybetmiştir. Halk edebiyatının âşıklık geleneği içinde yetişen, bu geleneği devam ettiren bir sanatçıdır. Köyden şehre göçün yoğun şekilde yaşandığı dönemde “aşk, tabiat, vatan, din, ahlak, hasret ve gurbet” temalarında şiirler söylemiştir. Samimi ve yalın bir üsluba sahiptir. Ahmet Kutsi Tecer tarafından kültür ve sanat yaşamımıza tanıtılan ozan, memleketi Sivas’tan yurt dışına kadar tanınan bir sanatçı olmuştur. Halk şiiri geleneğinin biçim ve içerik özelliklerini taşıyan şiirleri, farklı tarzlarda söylenmiş, birçok araştırmaya konu edilmiştir. Âşık Veysel’in bütün şiirleri Ümit Yaşar Oğuzcan tarafından derlenmiştir. Ozanın eserleri şunlardır: Deyişler, Sazımdan Sesler, Dostlar Beni Hatırlasın (şiir).

asik feymani mÂşık Feymani (1942-...): Âşıklığa başlamasında Karacaoğlan geleneğinin, yörede yaygın olan türkülü halk hikâyelerinin ve usta malı türkülerin etkisi oldu. Bağlı bulunduğu ailede âşıkların olması, onu âşıklık geleneğine yaklaştırdı. Feymani, Adana’da topluluk önünde saz çalan ilk âşıklardan olup Adana’da saz çalınmasını yaygınlaştırdı. Feymani, badeli âşıklardandır. Doğal, akıcı ve içten bir üslubu vardır. Yerel ve özgün bir söyleyişe sahip olan Feymani; şiirlerini atasözleri, deyimler, alkış ve kargışlar gibi çeşitli halk söyleyişleriyle zenginleştirmiştir. Lirik bir söyleyişe sahip olan sanatçının dinî-tasavvufi nitelikli şiirleri de vardır. Şiirlerinde aşkın yanı sıra gurbet, ayrılık, kaderden ve felekten yakınma, vatan, kahramanlık gibi temaları işledi.

seref tasliova mŞeref Taşlıova (1938-2014): Dedesi de öğretmeni de bir âşık olan, çevresindeki birçok âşıktan yararlanmış bir sanatçıdır. Doğaçlama yeteneği yüksek bir ozandır. Âşık karşılaşmalarında ve muamma çözmede oldukça başarılıdır. 8’li ve 11’li hece ölçüsüyle koşma, türkü ve destan nazım biçimlerinde şiirler söylemiştir. Şiirlerinde inanç, ahlak, vatan, millet, bayrak, tabiat sevgisi gibi konuların üzerinde durmuştur. Katıldığı bayram, şölen ve yarışmalarda 125 madalya almıştır. Yurt dışına yaptığı otuza yakın resmî ve özel seyahatle âşıklık geleneğini tanıtmıştır. Şiirleri yabancı üniversitelerde derlenmiş, bilimsel çalışmalara konu edilmiştir. Şiirlerinin bir kısmı Gönül Bahçesi adıyla yayımlanmıştır. UNESCO tarafından âşıklık geleneği temsilcisi olarak “Yaşayan İnsan Hazinesi” seçilmiştir. Onun önemli bir özelliği de halk hikâyesi anlatmasıdır.