Baki’nin Sümbül İsimli Kasidesi

Karamânî Mehmet Efendiye

Urınup farkına bir tâc-ı mücevher sünbül

Oldı iklîm-i çemen tahtına ser-ver sünbül

Şeh-levendâne şikest eyledi tarf-ı külehin

Gögsinün düğmelerin çözdi ser-â-ser sünbül

Oldı gül-şen yine bir dil-ber-i müşgîn mergûl

Şol kadar virdi ana zînet ü zıver sünbül

Çihre gül sine semen çeşm-i mükehhal nergis

Hat çemen gonca dehen ca‘d-ı mu'anber sünbül

 

Yazdurup müşg ile boynına hamâ’il takdı

Kendüye itmek içün halkı musahhar sünbül

Sahn-ı gül-zâra gelüp eyledi arz-ı dîdâr

Jalelerden takınup gûşına gevher sünbül

Benzer ol bûy-ı dil-âvîz ile mûy-ı yâra

Başlar üzre n’ola ger eyler ise yir sünbül

Yine gömgök tere batmış çıka geldi çemene

Nev-bahâr irdi diyü virdi haberler sünbül

Beden-i pâki neden böyle olurdı höş-bû

Olmasa müşg ü gül-âb ile muhammer sünbül

Var ise bencileyin âşık-ı zar olmışdur

Gök gök itmiş döginüp cismini yir yir sünbül

Aşk sevdalarına ugramasa kalmaz idi

Mûy-ı jülîde ile bir ten-i lagar sünbül

Yine Fir'avn-ı şitâ ceyşine Mûsâ-mânend

Eyledi elde asâsını bir ejder sünbül

Nev-arûs-ı çemene mâşıtadur fasl-ı bahar

Kim anun hâme-i müşgınine benzer sünbül

Sâkiyâ zevrakı sür bâd-ı bahar esdi yine

Sebze-zâr oldı yem-i ahdar u lenger sünbül

Sahn-ı gül-şende yatupdur gice var ise meğer

Ki takınmış seherî başına güller sünbül

Bürüdi kendinün etrafını bal ü per ile

Yine tâvûs-sıfat cilveler eyler sünbül

Yine ferrâş-sıfat destine cârûb almış

Ki ide hidmet-i hâk-i der-i dâver sünbül

Fâzıl-ı dehr Mehemmed Çelebi kim eflâk

Bâg-ı fazlında tokuz dânelü bir ter sünbül

Olamaz reh-güzeri hâkine hem-pâ ânber

İdemez turrasırıa kendüyi hem-ser sünbül

Geldi bir Hindû-yı bi-çâre-sıfat işigüne

Garazı bu ki kapunda ola çâker sünbül

Bâg-ı lutfunda meh ü mihr iki ahkar nergis

Keremün gül-şenine sünbüle kem-ter sünbül

Bulsa bârân-ı sehân ile eger neşv ü nema

Kad-i bâlâ çeke mânend-i sanavber sünbül

Ebr-i cûdundan eger irse nem-i in‘âmun

Bitüre hâre gül ü lâle vü mermer sünbül

Ger tokınsa nefes-i lutfu dem-i ihsânun

Gidere dûd-ı kebûdı vire âzer sünbül

Nûr-bahş olsa eger bâga çerâg-ı lutfun

Şem‘-vâr eyleye etrâfı münevver sünbül

Cürfa-rîz olsa eger gül-şene câm-ı keremün

Tuta nergis-sıfat elde kadeh-i zer sünbül

Hâline ‘ayn-ı inâyetle nigâh eyler isen

Göz açup ide nazar niteki ‘abher sünbül

Bezmüne gelmek ile bu ne kerâmetdür kim

Dimeye sayf u şitâ bitüre micmer sünbül

Dâne hatjâle nukat nefha-i müşgin ma‘nâ

Yazdı levh-i çemene bir gazel-i ter sünbül

Gam-ı gîsûn ile âşüfte degül ger sünbül

Ne içün böyle perişân olur ekser sünbül

Var ise turralarun bâg-ı cinân sünbülidür

Kopmadı bâğdan ol resme mu‘anber sünbül

Goncanun câm mı var öyküne la(l-i lebüne

Zülfüne kaç başı var ola ber-â-ber sünbül

Bâde-i la‘lüne hemşire şarâb-ı gül-fâm

Zülf-i müşgîn-i semen-sâna birâder sünbül

Hûb olur ‘ârızun üstinde o hatt-ı müşgin

Âb-ı nâb içre turur taze vü höş-ter sünbül

Lâle reşk-i ruh-ı gül-gûnun ile pâ-der-gil

Gam-ı zülfünle perîşân u mükedder sünbül

Nice teşbih idem agzuna bir ebkem gonca

Nice nisbet kılam ol zülfe ber-â-ber sünbül

Dûdlar çıkdı yanup reşk-i ruhun nârına bâg

Câ-be-câ sanma çemende görinenler sünbül

Ruhlarun üzre yatur zülf-i semen-sâ gûyâ

Gül-i terden idinür kendüye bister sünbül

Hat-ı müşgin-i leb-i la'lüne mânend olmaz

Bulsa ger perveriş-i çeşme-i Kevser sünbül

Yaraşur zülfü ruhun vasfına defter yazsam

Kâğıdı berg-i gül ola hat-ı defter sünbül

Levh-i hatırda hatun nakşını tasvir itdüm

Olmadın safha-i gül-zâra musavver sünbül

Nazm-ı eşhasa kıyâs eyleme Bâkî şVrin

Ola mı her giyeh-i huşke ber-â-ber sünbül

Gerçi sünbül çog olur gül-şen-i ‘âlemdür bu

Lîk rengîn ü mutarrâ olamaz her sünbül

N’ola kadr ü şerefün sâl-be-sâl olsa mezıd

Her yıl arturmadadur dâneyi dirler sünbül

Götürüp tâ ki şehenşâh-ı bahârun tûgın

Getüre cünd-i şitâ üstine leşger sünbül

Ser-i a’dâna taka seng-i melâmet güller

Ola düşmenlerünün başına şeş-per sünbül